Zırvaizm podcast nedir? Zırvaizm, en çok dinlenen Türkçe podcast yayınlarından biridir. Bu podcasti en iyi podcastlerden biri yapan şey ise içten, çıplak ve asılcı bir diyalog ile toplumun, tüketicilerin ve çalışarak geçinen insanların ekonomik sıkıntılarına değinmesidir. Yazı, video veya podcastleri internet sitesinde, YouTube’da, hem Google Podcast üzerinde hem de Spotify Podcast ve daha bir çok platformda podcast önerisi olarak bulabilirsin ve sen de dostlarına tavsiye edebilirsin.
Merhaba okuyucum nasılsın? Liyakatın keyfin yerinde mi? Benim bu aralar pek yerinde değil. Bu yazıda sana meritokrasinin neden bir ihtiyaç haline geldiğini, bunun yanında neden liyakat esaslı bir toplum kuramadığımızı anlatacağım. Gel seninle beraber bakalım, neden “işini iyi yapacak liyakatlı insanlara” ihtiyaç duyar hale geldik.
Doğru soruları sormak, elbette bize doğru cevaplar verecektir. Ben ömrümün çok uzun bir kısmını, kapitalizmin nasıl çalıştığını anlamadan geçirdim. O bilmiş liboş ağızların, hatta sokakta kendisine mikrofon uzatılan garibanlardan “liyakat lazım liyakat, işi ehline vermek lazım” laflarını duyunca “hakikaten ya liyakat lazım” dediğim dahi oldu…
Peki ne oldu da liyakatlı insanlar bulunması zor hale geldi? Bu bir geceden sabaha, bir yıldan öteki yıla olan bir şey olmasa gerek. Bir veya birden fazla insanın eliyle mi yapıldı?
Sana en başta meritokrasi denilen şeyin benim ideal toplumumda çok da ihtiyaç duyulan bir şey olmadığını itiraf etmeliyim. Yani bana göre meritokrasi de kapitalizmin kendisi kadar eski ve ağalık dönemi artığı kavramlar.
Neymiş bu meritokrasi?
En basit şekilde anlatacak olursak, İngilizcesi “merit” Türkçesi “liyakat” olan kavramlar meritokrasi yani liyakatçılık olarak adlandırıldığında artık bir yönetim biçimini tarif ediyor. Birden fazla sözlüğe baktım, hepsinde meritokrasi için benzer açıklamalar var,
"Kişilerin yetenek ve bireysel üstünlüğüne dayanan yönetim biçimi".
Nedir bu üstünlükler diye soruyorum, “işte zeka, kararlılık, kabiliyetler toplusu” diye yanıtlar alıyorum.
Tabii yersen…
Peki kimin bu meziyetlere sahip olduğuna nasıl ve kim karar verecek diye soruyorum, işte bunun tam bir cevabı yok. Genelde sınavlar, testler vesaire deniliyor ve geçiliyor. Ancak bizler fırsat eşitliğinin bulunduğu, çocukların anne karnından başlayarak iyi ve eşit imkanlarla yetiştirildiği bir toplumda yaşamıyoruz ki, bir de bunun üstüne içinde bulunduğumuz bu sermaye düzeninde eğer aptal değilsen bu meziyetler toplusunun tamamını maddi imkanlar ile satın alabiliyorsun.
Hadi milleti uyutmaya çalışan liboşları geçtim, yahu gariban doğmuş bir halk böyle bir şeyi nasıl ister ! Kendi kötülüğü için nasıl dua eder ! Liyakatçılık nüfusun pek de fazla olmadığı, insanın az bulunduğu eski feodal toplumlarda bir dönem işe yaramış olabilir.
Yahu şu an kaşif aramıyorsan, astronot aramıyorsan neredeyse her işi yapacak sayıda insan var. Üstelik çok da ihtiyaç duyduğumuz temel iş kollarında… (buna bürokrasi de dahil)
Olacaksa bizden olsun
Üstelik kimdir bu liyakat sahipleri? Daha bunun tespitini şeffaf bir şekilde yapamaz iken bizi yönetenlerden liyakatlı olmalarını istiyoruz. Bir toplum olarak veya toplumun bir kesimi olarak taleplerimiz samimi mi yoksa derdimiz “bizi, bizden olanı neden başa getirmedin” derdi mi?
Bana daha çok bu ikinci söylediğimmiş gibi geliyor.
Yine de hala okuyucularım arasında liyakatçılığın, meritokrasinin kişi ve toplumun ekonomik düzeyini kalkındıracağı yalanına hala inananlar var ise, unutmasınlar ki otel sahibini turizm bakanı yapmanın, özel okul sahibini eğitim bakanı yapmanın bize meritokrasi satan liberallerin istekleriyle çelişir bir yanı yok.
Meritokrasinin kişi ve toplumun ekonomik durumunu kalkındırabileceği yalanına hala inananlar var ise ben en iyisi rakamlar ile örnekler vermeye başlayayım.
The Opportunity Atlas / Fırsat Atlası
The Opportunity Atlas adında ve United Cencus tarafından yapılan bir çalışma var. Çalışmanın sitesine gidip orada haritalandırılmış çalışmaya mutlaka bakmanı istiyorum. İstatistikçiler ABD’de bulunan her eyalet ve ilde yaşayan insanları yaş, cinsiyet, ebeveyn gelir durumu ve etnisitesine göre haritalamış. Bu haritada interaktif bir şekilde verili bilgiye dayanarak örneğin yılda 20k USD’den az geliri olan asyalı veya beyaz veya siyahi bir çocuğun X ilinde doğduğu taktirde ileride yıllık kaç dolar kazanacağını büyük bir isabetle görebiliyorsun. Peki bu tahmini bu kadar kolay bir durum mu, evet, ne yazık ki o kadar kolay bir durum.
Mutlaka siteye girip bakmalısın. Kapitalizmin sözde iyi işlediği ABD’de ki mevcut durum seni dehşete düşürecek çünkü kıymetli okuyucum az önce bahsettiğim gibi artık fakirlerin kendilerinden sonraki nesle miras bıraktığı borç ve sefaletin boyutu, zenginlerin sonraki nesillerine bıraktığı servetin boyutunu aştı.
Öyle sanıldığı gibi sadece servet denilen şey değil, sefalet de miras kalabiliyor ve bu çok ağır bir miras. Kapitalist düzende fırsat eşitliği ortadan kaldığı için de doğduğun aile, mahalle ve gittiğin okul senin sonraki on yıllarda çok büyük oranda ne kalitede bir hayat yaşayacağını belirler duruma gelmiş.
Sen-ben tabi ki bir istisna olduğumuzu hayal ederek yaşayabiliriz. Halbuki kimsenin geçim kaygısı gütmediği, makamların alınıp satılmadığı, borcumu nasıl ödeyeceğim, okul taksidini, dershane parasını, servis ücretini, yemekhane masrafını, özel ders parasını nasıl ödeyeceğim stresine sahip olmadığı, kaliteli ve bilimsel bir eğitimi bütün yurttaşların kolayca alabildiği bir düzende yaşıyor olsaydık bu fanilerden liyakat dilenmiyor olurduk. İnsanı, insanın insafına bıraktığımız bir düzende yaşamıyor olurduk. Üstelik başka bir dünya ve hep birlikte kurtuluş mümkünken.
İlk Yorumu Siz Yapın